Vetmundo logo

Kedilerde fip hastalığı

Kedilerde FIP Hastalığı

Kedilerde FIP Hastalığı Nedir?

Kedilerde FIP hastalığı (Feline Infectious Peritonitis), kedilerin enfekte olabileceği viral bir hastalıktır. FIP, koronavirüs adı verilen bir virüs tarafından neden olunur ve kedilerin bağışıklık sistemini etkiler. Kedilerde FIP hastalığı, özellikle genç kedilerde (1-3 yaş arası) ve bağışıklık sistemi zayıf olan kedilerde görülebilir.

Feline Infectious Peritonitis (FIP) hastalığı, ilk kez 1963 yılında Dr. Niels C. Pedersen tarafından tanımlanmıştır. Dr. Pedersen, Kaliforniya Üniversitesi Davis’teki Veteriner Tıp Fakültesi’nde görev yapmaktadır. FIP, o zamanlar “kronik peritonit” olarak biliniyordu ve kedilerin neden olduğu bir enfeksiyon olarak tanımlanmıştı. Dr. Pedersen, sonraki yıllarda hastalığın ayrıntılı bir şekilde incelenmesine öncülük etti ve FIP’nin nedenlerini, semptomlarını ve tedavilerini daha iyi anlamamıza yardımcı oldu.

Feline Infectious Peritonitis (FIP) gibi viral enfeksiyonlar, birçok faktöre bağlı olarak gelişir. Bunlar arasında genetik yatkınlık, stres, beslenme, hijyen ve çevresel faktörler yer alır. Bu nedenle, belirli bir kedi ırkının FIP’ye daha yatkın olduğuna dair kesin bir kanıt yoktur.

Kedilerde Stres Nedenleri başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

Kedilerde FIP hastalığı
Kedilerde FIP hastalığı

FIP Hastalığı İnsanlara ya da köpeklere bulaşır mı?

Feline Infectious Peritonitis (FIP) virüsü, insanlara bulaşmaz. FIP, sadece kedilerde görülen bir enfeksiyondur ve sadece kediler arasında yayılır. FIP, bir tür koronavirüs ailesinden gelir, ancak bu virüs insanlarda enfeksiyona neden olan koronavirüslerden farklıdır. Bu nedenle, FIP’nin insanlara bulaşma riski yoktur ve insanlar için bir halk sağlığı tehdidi oluşturmaz. Ancak, kedi sahipleri, enfekte bir kedinin bakımı sırasında enfeksiyonun yayılmasını önlemek için uygun önlemleri almalıdır.

Köpeklerde ise FIP görülmez. Ancak, köpeklerde de benzer semptomlara neden olan farklı bir koronavirüs türü vardır. Köpeklerin enfekte olabileceği bu virüs, genellikle hafif semptomlarla seyreder ve kendiliğinden iyileşebilir. Bu nedenle, köpeklerdeki koronavirüs ile FIP arasında farklılıklar vardır ve köpeklerin FIP’ye yakalanması mümkün değildir.

FIP (Feline Infectious Peritonitis), kedi koronavirüslerinin bir türü tarafından neden olunur. Kedi koronavirüsleri iki tipe ayrılır:

FECV (Feline Enteric Coronavirus):

Kedilerde yaygın olarak görülen bir koronavirüs türüdür. FECV, kedilerin bağırsaklarında enfeksiyona neden olur ve bazen gastrointestinal semptomlara neden olabilir.

FECV, genellikle asemptomatik bir enfeksiyon olarak seyreder ve birçok kedide hiçbir semptoma neden olmadan kendiliğinden geçer. Ancak, bazı kedilerde hafif gastrointestinal semptomlar (ishal, kusma, iştah kaybı vb.) görülebilir.

FECV, özellikle çok kedi barındıran ortamlarda yaygın olarak görülür. Virüs, dışkı yoluyla bulaşabilir ve enfekte kedilerin dışkılarında uzun süre canlı kalabilir. Bu nedenle, çok kedi barındıran ortamlar (barınaklar, yarışma merkezleri, vb.) FECV enfeksiyonu için yüksek riskli alanlar olarak kabul edilir.

FECV enfeksiyonu, genellikle tedavi gerektirmeyen hafif bir enfeksiyon olarak seyreder. Ancak, bazı durumlarda, FECV’nin mutasyona uğraması sonucu FIPV’ye (Feline Infectious Peritonitis Virus) dönüşebilir. FIPV, bazı kedilerde ölümcül bir hastalığa neden olabilir.

FECV enfeksiyonunu önlemek için, kedilerin düzenli olarak aşılanması, temiz su ve yiyecek sağlanması, kedi tuvaletlerinin düzenli olarak temizlenmesi ve dezenfekte edilmesi önerilir. Ayrıca, çok kedi barındıran ortamlarda, enfekte kedilerin hızlı bir şekilde tespit edilmesi ve karantinaya alınması önemlidir.

Kedilerde FIP hastalığı
Kedilerde FIP hastalığı

FIPV (Feline Infectious Peritonitis Virus)

Kedilerde ölümcül bir hastalığa neden olan bir koronavirüs türüdür. FIPV, FECV’nin mutasyona uğraması sonucu ortaya çıkar.

FIPV, genellikle bağışıklık sistemi sorunları ve genetik yatkınlık gibi faktörlere bağlı olarak ortaya çıkar. İnflamasyona neden olur ve çeşitli organlarda hasara neden olabilir. Bu hastalığın iki farklı formu vardır: Kuru FIP ve ıslak FIP.

1- Kuru FIP (Kuru Feline Infectious Peritonitis)

Kedilerdeki FIPV enfeksiyonunun bir formudur. Bu formda, enfeksiyon vücudun farklı organlarında inflamasyona neden olur ve organların üzerinde nodüller veya lezyonlar oluşur.

Kuru FIP, aşağıdaki semptomlarla kendini gösterebilir:

  • Solunum zorluğu: Enfeksiyon akciğerlere yayılırsa, solunum problemleri yaşanabilir. Kedinin nefes alma zorluğu çekmesi, hırıltılı veya sık sık öksürmesi gibi belirtiler görülebilir.
  • Nörolojik semptomlar: Enfeksiyon beyne veya sinir sistemine yayılırsa, kedinin koordinasyon sorunları yaşamasına neden olabilir. Kedinin dengesini kaybetmesi, başını yan yatırması, koşarken yere düşmesi veya tuhaf hareketler yapması gibi belirtiler görülebilir.
  • Gözlerde değişiklikler: Kuru FIP, gözlerde değişikliklere neden olabilir. Gözlerde iltihaplanma veya gözde şişlikler görülebilir.
  • İştah kaybı ve kilo kaybı: Kuru FIP, kedinin iştahını azaltabilir ve kilo kaybına neden olabilir.
  • Ateş: Kuru FIP, kedinin vücut sıcaklığını yükseltebilir ve ateşe neden olabilir.

Kuru FIP’nin tedavisi yoktur. Veteriner hekimler, hastalığın semptomlarını hafifletmek için bazı tedaviler önerirler. Bunlar arasında kortikosteroidler, immünosupresifler ve diğer ilaçlar yer alabilir. Ancak, bu tedaviler hastalığı iyileştirmez veya iyileşme şansını artırmaz sadece kedinizin daha rahat bir yaşam sürebilmesine yardımcı olur.

Kuru FIP’nin önlenmesi, FIPV enfeksiyonunu önlemeyle ilgilidir. Kedinin düzenli olarak aşılanması, stresin önlenmesi ve çok kedi barındıran ortamlarda enfekte kedilerin hızlı bir şekilde tespit edilmesi ve karantinaya alınması önemlidir.

Kedilerde FIP hastalığı
Kedilerde FIP hastalığı
2- Islak FIP (Islak Feline Infectious Peritonitis)

Kedilerdeki FIPV enfeksiyonunun en yaygın formudur. Bu formda, enfeksiyon vücudun iç organlarında yaygın bir inflamasyona neden olur ve sıvı birikimiyle sonuçlanır.

Islak FIP, aşağıdaki semptomlarla kendini gösterebilir:

  • Sıvı birikimi: Kedinin karın bölgesinde, göğüs kafesinde veya diğer vücut bölgelerinde sıvı birikimi görülebilir. Bu, kedinin şişkin olmasına ve ağrılı hissetmesine neden olabilir.
  • Solunum zorluğu: Kedinin akciğerlerinde veya göğüs boşluğunda sıvı birikimi, nefes almada zorluk yaşamasına neden olabilir. Kedinin solunumu hızlanabilir, nefes alırken zorlanabilir veya hırıltılı bir ses çıkarabilir.
  • İştah kaybı ve kilo kaybı: Islak FIP, kedinin iştahını azaltabilir ve kilo kaybına neden olabilir.
  • Ateş: Kedinin vücut sıcaklığı yükselebilir ve ateşe neden olabilir.

Islak FIP’nin de tedavisi yoktur. Veteriner hekimler, hastalığın semptomlarını hafifletmek için bazı tedaviler önerirler. Bunlar kuru FIP tedavisinde kullanılan ilaçların aynısıdır. Ancak, kuru FIP’de olduğu gibi bu tedaviler de hastalığı iyileştirmez veya iyileşme şansını artırmaz sadece kedinizin biraz daha rahatlamasını sağlar.

Kedilerde FIP hastalığı
Kedilerde FIP hastalığı

Kedilerde FIP Teşhisi Nasıl Koyulur?

Feline Infectious Peritonitis (FIP) teşhisi veteriner hekim tarafından fiziksel muayene, laboratuvar testleri ve klinik belirtilerin birleştirilmesiyle konulur. Kedilerde FIP hastalığı’nın teşhisi zor olabilir çünkü semptomları, diğer birçok kedi hastalığına benzerdir. Ayrıca, FIP, vücudun belirli bölgelerinde oluşan granülomlar nedeniyle lokalize bir enfeksiyon olarak da görülebilir, bu nedenle teşhis daha da zorlaşabilir.

Kedilerde FIP hastalığı teşhisi konulurken, veteriner hekim aşağıdaki testlerden bazılarını yapabilir:

  1. Klinik muayene: Veteriner hekim kedinin tıbbi geçmişini ve semptomlarını değerlendirir. FIP semptomları, ateş, iştahsızlık, kilo kaybı, karın şişliği, solunum güçlüğü, göz enfeksiyonları, sinir sistemi semptomları gibi bir dizi klinik belirti içerir.
  2. Kan testleri: FIP’ye neden olan koronavirüs antikorlarını tespit etmek için kan testleri yapılabilir. Ancak, bu testler kesin sonuçlar veremez, çünkü bazı sağlıklı kedilerde de koronavirüs antikorları bulunabilir.
  3. İdrar testleri: İdrar testleri, böbrek fonksiyonlarını değerlendirmeye yardımcı olabilir.
  4. Sıvı analizi: FIP teşhisi için en doğru yöntem sıvı analizidir. Veteriner hekim, karında veya göğüste biriken sıvıyı boşaltarak analiz etme yöntemiyle kedilerde FIP hastalığı teşhisi koyabilir. Bu testte sıvı örneği, hastalığın karakteristik özelliklerini gösteren spesifik hücrelerin varlığına göre incelenir.
  5. Biyopsi: FIP’nin lokalize formlarında, veteriner hekim, kedinin vücudundan küçük bir parça alarak biyopsi yapabilir ve doku örneklerini inceler. Bu, kedilerde FIP hastalığı’nın lokalize bir enfeksiyon olarak teşhis edilmesine yardımcı olabilir.

Eğlenceli içeriklerle beraber tüm gönderilerimizi Tumblr hesabımızdan takip edebilirsiniz.

Bizi takip edebilirsiniz:
Pin Share

2 yanıt

  1. Gülcin Adigüzel Cevher avatarı

    Benim kedim hemen gs ilacindan sonra toparlandi tesadüf mü diyorsunuz

    1. Vetmundo avatarı

      Merhaba, virüslerin çaresi aşıdır. Aşılıysa daha hafif atlatmış olabilir. Eğer aşılı değilse yanlış teşhis olma ihtimali yüksek.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi sosyal medyadan takip edebilirsiniz

RSS
E-posta
Instagram